İnsanın her şeye yeniden başlayabileceği ümidine kapıldığı anlar vardır. Son dört ayım işte böyle bir hevesle başladı. Temmuz ayının sonlarıydı, ansızın tanışıp sevdiğim garip kızla başka bir hayata başlamak hevesiyle doldum. Güya geçmiş, savruk yaşantılar bir kenara bırakılacak, çalkantılı ama biraz olsun mutlu, ortak bir düzen kurulacaktı. Tabii hepsi tasarıda kaldı. Zarlar çoktan atılmıştı. Ne o değişebildi, ne ben. Tekrarlanan sonsuz sınav ve kavgaların ardından bugün bana o ümit romantik bir gençlik hayali gibi görünüyor. Yine de güzel bir hayal.
İşin ilginç yanı, ilişiğimizi kestikten sonra dahi bir zaman henüz her şeyin tam anlamıyla bitmediğini düşünmemdi. Sandım ki yine o güzel, eski günlere dönülecek, gizemli keşiflerini özlediğimiz gerilimli ilişkimizin molası bitecekti. Yanılıyormuşum. Sonraları küçük bir iki mesajla kendimizi tekrar hatırlatıp, ilişkinin bu haliyle bitmiş olduğunu kabullenmek zorunda kaldık. Evet, fevri kararlar alıp doğrudan uygulayan bir gençle kararsız ve başına buyruk bir kızın derin çelişkileri halledilemez. Ama bazen size de her sorun ufak ve çözümsüzlükten bir o kadar uzak gelmiyor mu? Karmaşayı uzattıkça uzatan buydu belki de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder