Kadife sokaktayım. Yine buluşma saatinden çok erken geldim. Ne de olsa birilerine rastlarım. Karga'nın kapısındaki suratsız adam orada, sokak kalabalık, bütün simalar tanıdık ama kimseyi tanımıyorum. Kalabalık hareket alanımı kısıtladı. Biraz öteye açıldım. Bir zabıta geldi. Burada içme, sokak sakinleri rahatsız oluyor dedi. İtiraz etmedim. Tekrar kalabalığın içine girdim. Dirseğimi michael kors çantalı kadına değdirmeden içmeye çalışıyorum.
Elimdeki bitti. Başımda bir şeyler satmaya çalışan çocuğu (sanırım akşamında üçüncü kez) def ettim. Yeni ve dolu bir şişe edindim. Tanışmadığım tanıdık simalar sarhoş. Ben durup dikiliyorum. Önümden geçerken şerefe dostum deyip kadeh tokuşturuyorlar. Alüminyumu cama vurunca ses gelmiyor, hoşuma gitmiyor. Ötede uzun süredir bana bakan beş erkek var. Yüksek sesle konuşuyorlar, ihtimal liseliler. Gel, yalnız takılma dediler. Kabalık olmasın diye reddetmedim. Üstelik sıkılmıştım da. Gayri ihtiyari geçtim yanlarına. Geçmez olaydım. Muhabbet gerçekten keyifli değil. Okulumu sordular. Biraz övdüler. Benim orada arkadaşım var dediler. Tanımadığım bir isim söylediler. Tanımıyorum dedim. Tuvalet bahanesiyle kaçtım yanlarından.
Yolda arkadaşlarıma rastladım. Oh dedim, sonunda geldiniz. Bir mekana oturduk. O esmer kızın vardiya saatiydi. Yine şişeler aldık. Sonra eskilerini verip yenilerini aldık. Bunu birkaç kez tekrarladık. Uzun uzun konuşup bir zaman evlerimize dağıldık. Biz günün çocukları, alışageldik işlerimizi bu gece de tamamladık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder